İpsala Evde Masaj

Eğer gitmeni sağlayacaksa, lütfen durma so şekilde.” “Postadan Lisbeth Barli’nin parmağını almış İpsala Evde Masaj  olduğumız gün her şeyi anlamalıydım. Sol elin üçüncü parmağı. Vena amoris. Katilin kendisini sevmesini istediği kişi oydu. Fakat gel gör ki ek olarak onu ele veren parmak da oydu.” “Ele veren… “ “Daha şu demek oluyor ki, tırnağın altındaki dışkı… “ “Kanımın olduğu. Evet fakat bunu aslına bakarsanız biliyorduk, Harry. Ve ben de sana anlatmıştım. Restoranda onunla birlikte iyi mi… “

İpsala Evde Masaj

“Evet, biz de bunu öğrenince dışkıyı birazcık daha dikkatli bir halde inceledik. Genel anlamda bundan fazla bir şey çıkmaz. Yediğimiz yiyeceklerin ağızdan anüse ulaşması on iki ile yirmi dört saat arası süre gelir ve bu zaman zarfında mide ve bağlarırsaklar onu tanınmaz hale getirir. Mikroskop altında bile o kadar tanınmaz haldedirler ki insanın ne yediğini anlamak nerede ise imkansızdır. Ama sindirilmeden çıkmayı başaran şeyler de olur. Mesela üzüm çekirdekleri veya…” “konuşmaı keser misin, Harry?” “

Tohum. İki tohum tanesi bulduk. Pek bir örutubet vermedik. Ama sadece bu gün katilin kim olabileceğini anladım ve laboratuvardakilerden tohumları daha iyi araştırmalarını istedim. Ne bulduklarını biliyor musun?” “aslabir fikrim yok.” “İçlerinden biri tüm bir rezene tanesiydi.” “Ee, ne olmuş?” “Tiyatro Kafe’nin aşçısıyla biraz mevzuştum. Bütün rezene taneleriyle ekmek icra eden tek yerin orası olduğu mevzusunda haklıymışsın. Ve ayrıca yediğin o… “ “Ringa balığı, ” dedi Wilhelm. “Orada hep bunu yerim. Nereye varmaya çalışıyorsun?” “Daha önce Lisbeth’in ortadan kaybolduğu çarşamba sabahı Tiyatro Kafe’de ringa balığı yediğini söylemiştin. Sabah saat dokuzla on arası. Benim merak ettiğim o rezene tanesinin iyi mi olup da midenden Lisbeth’in tırnağının altına girmiş olduğu.”

Harry Wilhelm’in söylediği her şeyi anladığından kararlı olmak için bir süre bekledi. “Bana Lisbeth’in evden saat beş gibi çıktığını söylemiştin. şu demek oluyor ki kahvaltıda ringa balığı yedikten sekiz saat sonrasında. Bağlarırsakların ne kadar iyi çalışırsa çalışsın o rezene tanesini sekiz saat içinde anüsüne ulaştıramazdı. Bu tıbben imkansız.” Harry ‘imkansız’ derken Wilhelm’in yüzünün aldığı şekle baktı. “Rezenenin oraya ulaşabileceği en erken saat akşam dokuzdu. Yani bu da senin parmağı o akşam, gece yahut ertesi güne dek içinde saklaman anlamına geliyordu. Ne dediğimi anlıyorsun, öyle değil mi, Wilhelm?” Wilhelm gözlerini dikmiş Harry’ye bakıyordu. Aslında Harry’nin olduğu yere bakıyordu ama gözleri çok daha ilerilere dalmıştı. “hepimiz buna delil diyoruz, ” dedi Harry.